https://tibbigenetikdanisma.blogspot.com
10 Aralık 2019 Salı
3 Aralık 2019 Salı
Noninvaziv Prenatal Tarama NIPT
Prenatal dönemde tanı koymak için geçerli testler hala girişimsel testler olan amniyosentez, kordosentez, koryonik villus biyopsilerinden yapılan genetik testlerdir.
NIPT ise günümüzde tarama testi olarak kabul edilir bize prenatal invaziv testlerin yapılıp yapılmaması gerektiği hakkında fikir verir. Yani NIPT sonucunda bebekte risk görülüyor ise gebeliğin sonlandırılıp sonlandırılmaması amniyosentez sonucuna göre değerlendirilir. NIPT anneden alınan bir tüp kandan yapılır. Anne kanında bebeğe ait minimal düzeyde genetik materyal olan DNA bulunur. Çok farklı firmaların çalıştığı NIPT vardır. Bir çoğunun güvenilirliği %90 nın üzerindedir. Pratik yaklaşımda tarama testinde risk artışı olması durumunda NIPT yapılması uygundur. İleri anne yaşı, USG de anomali, 20 hft üzerinde risk faktörünün varlığında girişimsel işlemler daha çok tercih edilir. Tüm bu durumlar ayrıntılarıyla genetik danışmanlıkta ele alınmalıdır.
Aşağıdaki durumlarda NIPT testi doğru sonuç vermeyebilir, bu durumlarda NIPT önerilmez.
- Annede kromozomal anomali olması
- Anne vücut kitle endeksinin 35 ve üzeri olması
- Çoklu gebelik olması (ikiz, üçüz, vb.)
- Annenin geçen 3 ay içinde kan/kemik iliği transplantasyonu ya da kök hücre tedavisi almış olması
- Gebeliğin 8 haftadan küçük olması
- Gebeliğin oosit donasyonu(yumurta bağışı) ile gerçekleşmiş olması
Ailesel Akdeniz Ateşi, FMF
Ailevi Akdeniz ateşi (Familial Mediterranean fever, FMF), Ailevi
Akdeniz Ateşi, tekrarlayan ateş, karın ağrısı, göğüs ağrısı ve eklem ağrısı
gibi semptomların hepsini, tekini ya da bir kısmını gösteren ataklar şeklinde
seyreden bir hastalıktır. Nöbetler genellikle kişiden kişiye değişmekle
birlikte 24-48 saat sürer. Hastalarda nöbetler arasındaki zamanda hiçbir
belirti yoktur. Karın ağrısı, akut apandisit ile karışabilir ve çok şiddetli
olabilir.
Anne
ve babadan direkt geçişi olan genetik bir hastalıktır. Bir çeşit romatizmadır.
Vücutta mutasyondan dolayı iltihap ortaya çıkar, bu iltihap genelde karın
zarını tutarak karın ağrısı, eklem zarlarını tutarak eklem ağrıları ve ateş
gibi şikayetleri ortaya çıkarır. Bu hastalıkla ilgili mutasyon kişide varsa
hastalık hayatın herhangi bir döneminde kendini gösterebilir. Bazen de ömür
boyu bulgu vermeden kişi sorunsuz bir şekilde yaşayabilir. Bazı hastalarda ise
iltihap vücutta vardır ancak bu durum bir şekilde ortaya çıkarılmamıştır, kişi
bu durumu tolere etmiş olabilir ve ileri yaşlarda müdahale edilmemiş iltihap
böbrek, kalp ve çeşitli organlarda zararlı proteinlerin (amiloid) birikimine
yol açarak organ yetmezlikleri görülebilir. Amiloidozda vücutta
değişik organlarda "amiloid" denilen madde birikir, bunun sonucu kalp
yetmezliği(kalpte birikim), böbrek yetmezliği(böbrekte birikim), bilinç kaybı,
felç (sinir sisteminde birikim)gibi sorunlar ortaya çıkar. FMF ile ilgili
bilinen bir mutasyonumuz var ise şikayetimiz olsun ya da olmasın ömür boyu
doktor kontrolünde olmalıyız.
Hastalıktan
%98 oranında MEFV geni sorumludur. Ancak bu gendeki mutasyon mekanizması tam
olarak henüz çözülebilmiş değildir. Ilımlı mutasyonlar ağır seyredebileceği gibi
ağır mutasyonlar bulgu vermeyebilir. Ya da MEFV geninde herhangi bir mutasyon
olmadan kişi FMF hastalığına sahip olabilir.
Ülkemizde bu hastalığa sebep olan genetik bozukluğu her 6 kişiden
biri taşımaktadır. 1000 kişiden 1 ila 3'ü FMF hastasıdır. Yöresel bir hastalık
olup en çok Karadeniz ve İç Anadolu Bölgelerinde görülür.
Tanı; tanı kriterleri (Tel-Hashomer), kolşisine cevap ile
konulmakta ve MEFV gen mutasyonu ile desteklenir. Tanıda altın standart
kolisine yanıttır. AAA hayat boyu devam eden bir hastalıktır ve tedavi için
sürekli kolşisin kullanmayı ve doktor kontrolünü gerektirir (3,4). Kolşisin;
hastaların sağlık durumlarını büyük ölçüde iyileştirir, atakların şiddetini ve
sıklığını
sınırlar ve önemli derecede organ hasarının önüne geçer.
Tel-Hashomer AAA Tanı Kriterleri
Majör Kriterler
Tekrarlayıcı poliserözit ve ateşli ataklar
Başka bir nedene bağlanamayan AA tipi amiloidoz
Sürekli kolşisin tedavisine iyi cevap
Minör Kriterler
Yineleyen ateşli ataklar
Erizipel benzeri eritem
Birinci derece akrabalarda AAA varlığı
Kesin Tanı : 2 majör veya 1 majör ve 2 minör kriter
Şüpheli Tanı :1 majör ve 1 minör kriter
2 Aralık 2019 Pazartesi
BRCA Nedir?
BRCA meme ve over kanserinden yüksek ölçüde sorumlu tutulan gen ailesidir. BRCA1 ve BRCA2 adında iki gen içerir. Bu genler üzerinde mutasyon olması durumunda yaşam boyu meme kanseri ile karşılaşma riski % 70' lere ulaşmaktadır. Erken yaş meme kanseri, ailede çok sayıda meme kanseri, yumurtalık kanseri, erkek meme kanserlerinde bu genlerdeki mutasyonlar akla gelir. Ailedeki indeks vaka yani kanser olan kişi üzerinden mutasyon araştırması yapılır. Mutasyon bulunması durumunda hekim ve hastanın ortak ve uygun kararıyla sağlıklı meme ya yakından takip edilir ya da koruyucu cerrahiyle meme ya da memeler boşaltılır. Yine ortak karar ile uygun yaş ve zamanda yumurtalık ve tüplerin alınması söz konusu olabilir. Amaç ailedeki kadınları meme ve yumurtalık kanserinden korumaktır. Çünkü bu mutasyonu taşıyan olgularda yüksek risk söz konusu olduğundan cerrahi gibi radikal koruyucu işlemler düşünülebilinir. Sonraki kuşaklara bu mutasyonun geçme ihtimali %50 dir. Mutasyonun bulunması durumunda tüp bebek ve preimplantasyon genetik tanı işlemleri ile sonraki kuşakların korunması sağlanır.
İlk yapılacak iş indeks vakanın yani ailedeki hasta kişinin Tıbbi Genetik Hekimlerine başvurmasıdır. İndeks vaka kaybedilmiş ise birinci derece akrabalar üzerinden araştırılma sürdürülür.
BRCA1-2 dışında sorumlu başka genler de söz konusu olabilir. Doktorunuzun takibi ile uygun genetik araştırma ile riskinizi öğrenebilirsiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)