DNA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
DNA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Şubat 2020 Çarşamba

DNA, DeoksiriboNükleikAsit

   
                          
    DeoksiriboNükleikAsit (DNA), tüm organizmaların hücrelerinde yer alan canlılık işlevleri için gerekli olan genetik kodları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'da bilgi uzun süre saklanarak sonraki kuşaklara aktarılır. Genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Genler dışındaki diğer DNA dizileri genetik bilginin ne şekilde kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.

     DNA, nükleotitlerden oluşan iki uzun polimerden oluşur. Nükleotidler, ester bağları ile birbirine bağlanmış şeker ve fosfat gruplarından meydana gelir. Bu iki iplik birbirlerine ters yönde uzanırlar. Nükleotidin temel yapısı şeker, fosfat ve baz olarak adlandırılan dört tip molekülden biriden meydana gelir. Bir şekere bağlı baza nükleozit, bir şeker ve bir fosfata bağlı baza ise nükleotit denir. Birden çok nükleotidin birbirine bağlı haline polinükleotit olarak ifade edilir.
     Hücrelerde DNA, kromozom içinde paketlenmiş olarak yer alır. Hayvan, bitki, mantar ve gibi ökaryot canlılarda DNA hücre çekirdeği içinde bakteriler gibi prokaryot canlılarda DNA, hücre sitoplazmasında yer alır. Kromozomlarda bulunan histon gibi kromatin proteinleri DNA'yı sıkıştırıp organize ederler. DNA ile diğer proteinler arasındaki etkileşimleri düzenler. DNA zinciri 22- 26 ångström (2,2-2,6 nanometre) genişliktedir.  Bir nükleotit 3,3 Å (0.33 nm) uzunluğundadır. DNA’nın yarısı anneden yarısı babadan gelir. Bu iki uzun iplik birbirine sarılarak bir çift sarmal oluşturur. 
     DNA'da bulunan şeker 2-deoksiribozdur, yani pentozdur (beş karbonlu şeker). İki şekerden birinin 3 numaralı karbonu ile diğerinin 5 numaralı karbon atomu arasındaki fosfat grubu, bir fosfodiester bağı ile şekerleri birbirine bağlar. Fosfodiester bağın şekli nedeniyle DNA ipliğinin bir yönü oluşur. İki DNA ipinin yönü birbirinin tersidir. DNA ipliklerinin bu haline anti-paralel denir. DNA ipliklerin asimetrik olan uçları 5' ve 3' olarak ifade edilir, 5' uç bir fosfat grubu, 3' uç ise bir hidroksil grubu taşır. RNA'da 2-deoksiriboz yerine başka bir pentoz şeker olan riboz bulunur.
      Çift sarmallar birbirine hidrojen bağları ile bağlanır. Dört baz, adenin (A), sitozin (C), guanin (G) ve timin (T) olarak adlandırılır. Bazlar şeker-fosfata bağlanarak bir nükleotit oluşturur, "adenozin monofosfat" bir nükleotittir. Adenin ve guanin, pürin türevi bazlardır, çift halkalı heterosiklik bileşiklerdir; sitozin ve timin ise pirimidin türevleridir, tek halkadan oluşur. DNA'ya benzeyen RNA'da timin yerine urasil bulunur.
DNA
     DNA majör 22 Å genişliğinde ve minör 12 Å genişliğinde olmak üzere 2 oyuk içerir. DNA'nın bir ipliğindeki baz, öbür iplikten tek bir baz ile bağ kurar. Buna tümleyici (komplemanter) baz eşleşmesi denir. Pürinler pirimidinler ile hidrojen bağı kurar, A yalnızca T ile, C'de yalnızca G ile bağ kurar. Karşıdan karşıya bağlı iki baza bir baz çifti denir. Çift sarmalı kararlı kılan hidrojen bağları dışında hidrofobik etki ve pi istiflenmesi vardır. Hidrojen bağları kovalent bağlardan daha zayıftır, kolayca kopup tekrar oluşabilirler. Buna DNA denatürasyonu ve renatürasyonu denir. Mekanik güç veya yüksek sıcaklıkla hidrojen bağları kolaylıkla koparlar. AT'nin iki hidrojen bağı, GC'nin üç hidrojen bağı vardır. GC çifti arasındaki bağ sayısı daha fazla olduğundan AT baz çiftinden daha güçlüdür. GC baz çiftlerinin DNA’daki oranı DNA sarmalları arasındaki bağ kuvvetini belirler. DNA testlerinde bu oran kullanılan sıcaklıkları belirler. DNA dizisi, protein sentezlemeye yarayan mesajcı RNA kopyası ile aynı diziye sahipse, "anlamlı" karşı iplikteki diziye "ters anlamlı" dizi denir. 
A, B, Z DNA Sarmalları

      Doğadaki çoğu DNA molekülü az derecede negatif süper burguludur, bunu topoizomeraz enzimleri sağlar. Bu enzimler aynı zamanda DNA’nın işemesi sırasında DNA’yı açarlar. Canlılarda üç tip burulma şekli görülür A-DNA, B-DNA, ve Z-DNA gözlemlenmiştir. Bu üç biçimden yukarıda betimlenmiş olan "B" biçimi, hücrelerde bulunan şartlar altında En sık B-DNA görülür.

A,B ve Z DNA Sarmalları
     B’ye göre A biçimi daha geniş bir sarmaldır, küçük oluk daha geniş ve sığ, büyük oluk da daha dar ve derindir. A-DNA suyunu kaybetmiş DNA örneklerinde, bazı enzim-DNA komplekslerinde görülür. Metilasyonla DNA parçaları daha büyük biçimsel değişiklik gösterip Z-DNA halini alabilirler. Bu durumda iplikler sarmal ekseni etrafında dönerek sol elli bir spiral oluşturur, B biçimimdekinin tersi yöndedir. Bu DNA tipleri DNA bağlayıcı proteinler tarafından tanınır ve farklı görevlerde yer alır.  

COVID19 Yatkınlık Testi, IRF7, TLR3