Gen Terapisi Nedir? Somatik ve Germline Tedavi Yöntemleri, CAR-T ve Yeni Nesil Uygulamalar

Cache-Control: public, max-age=31536000
Prenatal Tanı ve Cinsiyet Kromozom Anomalileri: Klinik ve Genetik Yaklaşımlar
Prenatal tanı, gebeliklerin yaklaşık %8’inde kullanılan ve genetik bozuklukların erken teşhisinde önemli bir yöntemdir. Bu süreçte en yaygın başvuru nedenleri arasında tarama testlerinde risk artışı, ileri anne yaşı, prenatal ultrasonografide saptanan yapısal anomaliler ve aile öyküsü yer almaktadır. Özellikle ileri anne yaşı, en sık prenatal tanı endikasyonu olarak öne çıkar. Fetal karyotipleme için sıklıkla kullanılan invaziv yöntemler arasında amniyosentez, koryonik villus örneklemesi (CVS) ve kordosentez bulunur.
Prenatal dönemde teşhis edilen kromozom anomalilerinin yaklaşık %90’ını trizomi 13, 18, 21 ve cinsiyet kromozom anomalileri oluşturur. Cinsiyet kromozom anomalileri, insanda en sık görülen genetik bozukluklardan biridir ve yaklaşık 400-500 canlı doğumda bir ortaya çıkar. Bu bozukluklar genellikle hafif fenotipik etkiler gösterir, bu da ebeveynlerin terminasyon kararını zorlaştırır. Cinsiyet kromozom anomalileri sayısal (trizomi, monozomi) veya yapısal bozukluklar şeklinde ortaya çıkabilir. Mozaisizm, otozomal anomalilere kıyasla daha sık görülür ve fenotipin hafif seyretmesiyle ilişkilendirilir.
Cinsiyet kromozom anomalilerinin teşhisi sonrası ebeveynlerin karar verme süreci karmaşık ve duygusal olabilir. Genetik danışmanlık, ebeveynlere bilimsel veriler ışığında detaylı bilgi sunarak bu süreçte destek olmayı amaçlar.
![]() |
Prenatal Tanı |
Prenatal tanı, genetik hastalıkların erken teşhisinde önemli bir araçtır. Ancak, cinsiyet kromozom anomalileri gibi bazı durumlarda, hafif fenotipik etkiler ve sosyal faktörler nedeniyle genetik danışmanlık süreci zorlu olabilir. Ebeveynlerin doğru karar verebilmesi için kapsamlı bilgi sağlanması ve duygusal destek verilmesi büyük önem taşır.
Kaynaklar
Yorumlar
Yorum Gönder