Gen Terapisi Nedir? Somatik ve Germline Tedavi Yöntemleri, CAR-T ve Yeni Nesil Uygulamalar

Resim
Gen Terapisi: Genetik Hastalıkların Geleceğe Taşınan Umudu Gen terapisi , mutasyona uğramış genlerin düzeltilmesi veya fonksiyonel genlerin ilgili dokuya aktarılması yoluyla hastalıkların tedavi edilmesini hedefleyen deneysel bir biyoteknolojik yaklaşımdır. 2024 itibarıyla bazı gen tedavileri klinik uygulamalara geçmiş olsa da, çoğu hâlâ araştırma ve klinik deneme aşamasındadır. Başta kistik fibroz, Duchenne müsküler distrofi, hemofili, talasemi ve orak hücre anemisi gibi monogenik (tek gen hastalığı) bozukluklar olmak üzere, kanser ve viral enfeksiyonlar gibi edinsel hastalıklar da gen tedavisinin hedefi haline gelmiştir. Gen Terapisinin Temel Yöntemleri Gen tedavisinde yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biri, rekombinant DNA teknolojisi ile oluşturulmuş genetik materyalin, bir vektör aracılığıyla hedef hücrelere taşınmasıdır. Bu vektörler sıklıkla modifiye edilmiş adenovirüs , lentivirüs , AAV (adeno-associated virus) gibi viral taşıyıcılardır. Alternatif olarak, plazmidler,...

Multiple Skleroz, MS Genetik mi?

    Multiple Sklerozis (MS), sinir sistemini tutan nörolojik otoimmün bir hastalıktır. Sinir hücrelerinin etrafını saran myelin kılıf hem koruyucu hem de uyarının iletimini hızlandıran özelliktedir. MS’de myelin kılıflara karşı vücudun bağışıklık sistemi henüz tam olarak bilinmeyen nedenlerle saldırır. Myelin kılıflar üzerinde inflamasyon yani iltihap oluşur. Myelin kılıflar görevlerini yerine getiremezler sinir hücresi üzerinde uyarı daha yavaş iletilmeye başlar ayrıca sinir hücreleri de bu iltihaptan zarar görür. Tutulan bölgeye göre klinik bulgular ortaya çıkar. Görme kaybı, dengesizlik gibi bulgular bunların bir kısmıdır. 

Zamanla tutulumlar arttıkça geri dönüşü olmayan hasarlar ortaya çıkabilir. MS poligenik multifaktöriyel bir hastalıktır. Birçok gendeki küçük değişikliklerin bir araya gelip yatkınlık oluşturması ardından çevresel faktörlerle hastalığın tetiklenmesi ile ortaya çıkar. 
Yapılan araştırmalarda bu genlere ait birtakım değişiklikler keşfedilmiştir. Bu değişikliklerin hastalığın ağırlığı, seyri hakkında etkileri olduğu düşünülmektedir.  HLA-DRB1 geninde HLA-DRB1*15 ve HLA-DRB1*03 alleleri MS riski oluşturmaktadır. HLA-DRB1*01 ve HLA-DRB1*11 allelleri ise koruyucudur. Yine KCNA3 genindeki rs2821557 polimorfizmi hastalığa yatkınlıkta ve hastalığın gidişatında rol oynamaktadır. PDCD1 genindeki değişiklikler MS ve MS gibi otoimmün bir hastalık olup merkezi sinir sistemini de tutan Sistemik Lupus Eritematozus (SLE) hastalığında da rol oynamaktadır. HLADQB1 genindeki hatalar ise MS’de olduğu gibi yine otoimmün hastalıklar olan Çölyak, Creutzfelt Jakop Hastalıklarında da görülebilinir. Yine TNFRSF1A geni MS ve Periyodik Ateş hastalığına etki eder. 

         Görüldüğü üzere MS genetiği komplike çok faktörlü bir hastalıktır. Biz bu bahsi geçen genlerdeki değişiklikleri kişi de bulsak bile hastalığın geçirilip geçirilmeyeceği hakkında net bir yorum yapamamaktayız. Burada en önemli gösterge aile öyküsüdür. Birinci derece akrabalarda hastalık varlığı MS riskini %20’lere çıkarmaktadır. Ailedeki MS olan kişilerin sayısı, hastalık başlangıç yaşları, yakınlık dereceleri hastalık riskini etkileyen önemli faktörlerdir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amyotrofik Lateral Skleroz, ALS Genetik mi?

Prematür Ovarian Yetmezlik, Erken Menopoz

Spinal Müsküler Atrofi (SMA): Genetik Temeller, Klinik Bulgular ve Tedavi Seçenekleri